Ulumelanlı olmaktan hoşnut olmayan, gurur duymayanımız yoktur. Ankara-İstanbul ve diğer illerde yaşayan köylülerimizin hiç birisinin Ulumelanlı olmaktan memnun olmadıklarını sanmıyorum. Hepimiz en büyüğümüzden en küçüğümüze kadar, Ulumelanlı olmaktan gurur duyarız. Ankara-İstanbul ve diğer illerde yaşayan köylülerimiz komşularına, arkadaşlarına, dostlarına köyünün gözelliklerini anlata anlata bitiremezler. Ankara'da İstanbul'da ve diğer illerdeki köylülerimiz, doslarını, arkadaşlarını, komşularını yanlarına alarak köyünün gözelliklerini göstermeye, köylerini gezdirmeye ve köylerini tanıtmak amacıyla, insanları geterirler. Bu çok güzel ve olumlu bir davranıştır. Başka insanlarında köyümüzün güzelliklerini görmesi, köyümüzün tanıtımı açısından olumludur.
Ankar-İstanbul ve diğer illerde yaşayan köylülerimizden, köyümüzün güzellikleri dışında, arkadaşlarına, doslarına komşularına, köyünün insanlarından söz ederken, köyümüzün insanlarını kötülemekte ve yerden yere vurmaktan hiç itina etmezler, buna hepimiz şahit olmuşuzdur. Bu insanların söyledikleri, küyümüz çok güzel fakat köyümün insanları beş para etmez, demekte hiç sakınca görmezler, bu sözleri söylerken, kendisini köyünden başka bir köy varmışta o köydenmiş, Melanlı değilmiş gibi, görmektedirler. Bunu söyleyen köylülerimiz, kendisini köyünden soyutlar, o köyün insanı olarak görmezler. Kendisinin kötülemiş olduğu insanlardan birinin de kendisi olduğunun farkında bile değildir. Kendisini köylülerinden, köylülerinden farkı biri olarak gören cahil insanlarımız pek çoktur. Bu Melan gerçeğini görmeyi ne zaman başaracağız bilmiyorum. Asıl olanın insanları kötülemek yerine kendimizi düzeltmek olduğunun ne zaman farkına varacağız. Bu Melan gerçeğini kabul edip, köylülerimizin, cehaletten kurtulup, köyümüze ve köylümüze ne zaman sahip çıkacağız. Hep başkalarını suçlamak yerine ne zaman suçu kendimizde arayacağız. Bunu başardığımız zaman Ulumelanlı olacağız.
Bir Ulumelanlı olma gerçeği, nedir diye sorarsanız, asıl gerçek Melanlıların bende dahil kendimizi mükemel olarak görmemiz gerçeğidir. Bizim asıl sorunumuz insanımızın kendisinin hatasını görme, düzeltmek yerine, her zaman başkalarını suçlamaya çalışmasıdır. Hepimiz hiçbir zaman suçu kendimizde aramayız. Her zaman köylülerimizden birilerini suçlarız, suçu Ahmet'te, Mehmet'te ararız, hiçbir zaman iyneyi kendimize batırmayız, hep çuvaldızı köyümüzden birilerine başkalarına batırırız, hiçbir zaman kendi kendimizi sorgulayıp öz eleştiri yapma gereği duymayız. Bir Melanlı olarak, bizler acaba sütten çıkmış akkaşık mıyız? Hep Onu bunu suçlamak yerine, bir Ulumelanlı olarak, önce kendimizi suçlamalıyız. Biz çocuklarımızı doğru bir insan olarak yetiştiriyormuyuz? Bir Melanlı olarak, ne kadar doğru bir insanız, köyümüzde yaşayan insanlara ne kadar yararımız ne kadar zararımız dokunuyor. Köyümüzdeki insanlara zararımız olmadan yaşayabiliyormuyuz? Köyümüzdeki insanların hakkına hukukuna, kendi hakkımıza hukukumuza saygı gösterdiğimiz kadar koruyor, saygı gösteriyormuyuz? Köyümüzdeki insanların arkasından konuşmak, dedikodusunu etmek yerine, hatalarını kalplerini kırmadan direk yüzlerine söyleyebiliyormuyuz? Bunu yaparsak, bir Ulumelanlı olarak, doğru bir insan oluruz.
Köyümüz çok güzel, köyünü sevmeyen hiç kimsenin olduğunu sanmıyorum. Fakat köyümüzü sevdiğimiz kadar, köyümüzün insanlarını da sevmeliyiz. Bir Ulumelanlı olarak köyümüz insanını onun bunun yanında kötülemek hiç kimseye hiç bir şey kazandırmaz, çok şey kaybettirir. Kötüleyen kendisini ve kendi insanını kötülemiş olur. Köyümüzü kendi insanımızı yani kendimizi kötülemek yerine, önce kendizi düzeltme, doğru insan olmaya çalışacağız, daha sonra, köyümüzdeki insanların doğru, dürüst insan olmaları için uraş vermeliyiz. Köyümüzde yaşayan, insanların hakkına hukuna saygı göstermeyen, yanlış insanları hep birlikte uyararak, içimizde böyle insanları barındırmazsak, bu insanlar da köyümüzdeki hiç kimseye zarar veremez. Köyümüzde bizim dışımızdaki köylülerimize zararı dokunan insanları görmezlikten gelirsek, bana dokunmayan yılan hesabı, haksızlığa uğrayan insanımızın yanında olmazsak, çıkarımız için haksızlık yapanın yanında olursak bu doğru olurmu, köyümüzde bu zamana kadar yapılan yanlış bu, yapan yanlışlık hale devam ediyor. Haksızlık yapan köyümüz insanlarına ses çıkarmamak, çıkarı için, haksızlık yapanın yanında olmak, hiç kimseye yakışan bir davranış değildir. Fakat köyümüzde çıkarı için insanlarımız bu haksız davranışı yapılmaya devam edilmektedir.
Birilerine yaranmak, çıkar sağlamak için yapılan haksızlığı görmemezlikten gelme cehaletinden bir türlü kurtulamadık. Laf ebeliğine gelince doğruluktan, dürüslükten bahseden köyümüz insanı, yapılan haksızlıklara göz yummaya devam ettiği müddetçe, hiç kimsenin doğruluktan dörüslükten söz etmeye hakkı yoktur. Malan köyünde yaşayan köylülerimizin önce kendilerine çeki düzen vererek haksızlığı uğrayan köylülerinin yanında olmadıkları, doğruyu söylemekten çekinmemeleri gerekmektedir. Komşumuz haksızlığa uğradığı zaman, onun yanında olmayan köylülerimiz kendisi de aynı haksızlığa uğrayınca hiç kimseyi yanımızda bulamayacaktır. Bunun gibi iyi bir Ulumelanlı olmakta doğrunun doğru insanların yanında, doğru bir insan olmakla ölçülür. Doğru, dürüst bir Melanlı olmanın yolu, önçe kendimiz kapımızın önünü süpereceğiz ki köyümüz de tertemiz olsun, doğru, dürst haksızlıkların olmadığı insanların bir olduğu beraber olduğu bir Ulumelan için el ele vererek çalışmak, doğru insanlar yetiştirmekle olur, bizden sonra yetişen yeni nesli çok iyi yetiştirmek gerekmektedir.